16:28 - Adaylık Süreci Sona Erdi
15:46 - Cumhur İttifakı Adayı Metin Esnaf Ziyaretlerinde
15:34 - Rize’de rehber öğretmen ve ASDEP personeline eğitim
15:08 - Vali Çeber, İl Özel İdaresinde İncelemelerde Bulundu!
06:10 - Tok: “Cumhur İttifakı’nda Türkiye’nin geleceği var”
03:10 - Çocuklarda enfeksiyona dikkat!
00:10 - Bodrum CHP’de istifa depremi!
23:08 - Yıldırım İstifa Etti!
Belediye-İş Sendikası Rize-Artvin Temsilcisi Yaşar Kaspar, Rize Belediyesinde çalışan işçilerin her ay maaşlarını geç almalarının artık alışkanlık haline geldiğini söyledi.
Kaspar yaptığı açıklamada, Rize Belediyesi’nde 4-5 aydır alışkanlık haline gelen işçilerin maaşlarının geç ödenmesi durumunun had safhaya ulamıştığını söyleyerek, “Normalde Ribelsan işçilerinin her ayın birinde alması gereken ücretlerinde her ay gecikme yaşanmakta ve hala ödenmemektedir. Öyle ki malum sendikayla geçen yıl yapılan toplu iş sözleşmesinden doğan 4-5 aylık ücret farkları da 1 yıl geçmesine rağmen ödenmemiştir. Kadrolu işçilerin maaşı da her ayın 15’inde ödenmesi gerekirken gecikmeler yaşanmaktadır ve bu gecikmeler alışkanlık haline dönüşmüştür” dedi.
MALİ SIKINTININ SORUMLUSU İŞÇİLER DEĞİLDİR
Belediyede çalışan memurların ücretlerini zamanında aldığını ancak işçilerin ücretlerini sürekli gecikmeli olarak aldığını belirten Kaspar, “Bu gecikmeler arkadaşlarımızın hayatında sorunlar yaratmakta aile düzenlerini etkilemektedir. Belki Belediye yöneticileri ve Yetkili Sendikanın sorumsuz yöneticilerinin böyle bir derdi olmayabilir ama işçi arkadaşlarımızın bakmakla yükümlü olduğu çoluk çocuğu, bir aileleri bulunmaktadır. Belediyenin her sıkıntıya düştüğünde işçilerden fedakarlık istenmesinden vazgeçilsin. Belediyenin mali sıkıntısının sorumlu biz işçiler değiliz, sorumsuz yöneticilerdir. Fedakarlık isteniyorsa şatafatınızda, fuzuli harcamalarınızda, harcırahlarınızdan ve olur olmaz herkese tahsis ettiğiniz makam arabalarınızdan vazgeçin” dedi.
İŞÇİLERİ SÖMÜRMEKTEN VAZGEÇİN
Kaspar açıklamasını şöyle sürdürdü; “Görevini yapamayan, işverenin kölesi olan işçilerin temsilcisi gibi davranan ancak işverenin işçiler üzerindeki baskı aracı olan Sarı Sendikacı zatlar ve basiretsiz yöneticiler, işçileri sömürmekten vazgeçin. İşçileri korku salarak maaşı üzerinden ve ‘işiniz var şükredin’ gibi söylemlerden vazgeçin ve görevinizi yapın. Ya da gidin belediye yöneticileriyle kurmuş olduğunuz inşaatınızla uğraşın. Tüm Rize Belediyesi ve Ribelsan şirketindeki arkadaşlarımızı işveren sözcüsü gibi davranan sendikacılara karşı hep beraber mücadele etmeye çağırıyorum. Biz İşçiler bir olursak kazanırız. Alın terini sömürenlerle olursak yok oluruz ve en kötüsü bunun bedelini de güzel bir gelecek bırakmak istediğimiz çocuklarımız öder”